MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
SAYFA 23 özel seralar geliştirilmiştir (Watson ve ark., 2018). Bu yöntem özellikle buğday ve diğer kültür bitkilerinde ıslahın sürecini kısaltması bakımından son yıllarda oldukça popülerdir. “Hızlandırılmış Buğday Islahının” özellikle DNA moleküler markör teknikleri ile desteklenmesi başarıyı oldukça hızlandırmaktadır. Ülkemizde de bu teknoloji son yıllarda hem özel hem de kamu sektöründe yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kısa olarak değinilecek olursa, gelişen DNA teknolojisi ile birlikte buğday ıslahında kullanılan ileri hatlar veya melezlerde kullanılan anaçlar hızlı bir şekilde Yeni Nesil Sekanslama yöntemi ile SNP (Single Nucleotid Polymorpfizm) analizine tabi tutulmakta, amaca uygun DNA markörleri geliştirilmekte veya genom seleksiyonu yapılarak hedeflere kısa bir süre içerisinde ulaşılmaktadır. Ayrıca yine geliştirilen “Genetik Manipülasyon Teknikleri” ile bitkilerde ilgi duyulan karakterleri kontrol eden genler, herhangi bir taksonomik sınırlama olmaksızın herhangi bir bitki veya başka bir organizmadan gen hâlinde izole edilerek bitkilere aktarılabilmektedir. Bu teknikle elde edilen bitkiler “Transgenik Bitki” veya yaygın kullanımıyla GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) bitkiler olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde, bakterilerden aktarılan genlerle yabancı ot öldürücü ilaçlara dayanıklı veya bazı böceklere karşı dayanıklılık özelliği kazandırılmış transgenik bitki çeşitlerinin tarımı yaygın olarak yapılmaktadır. 2019 yılı verilerine göre dünyada transgenik bitki ekim alanları 190.4 milyon ha’ya ulaşmıştır (ISAAA, 2019). Hâlen yaygın olarak tarımı yapılan transgenik çeşitleri bulunan kültür bitkisi sayısı 4 adettir. Bunlar, soya fasulyesi, mısır, TÜRKİYE’DE YILLARDA HAYVAN GÜCÜ YERINE MAKINE GÜCÜNÜN TERCIH EDILMESI, BUĞDAY ÜRETIM ALANINDA ÇOK ÖNEMLI BIR ARTIŞA NEDEN OLMUŞTUR. 1950 ‘li 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bitki ıslahında yeni bir dönem başlamış ve “Yeşil Devrim” yerini “Gen Devrimi”ne bırakmıştır. pamuk ve kanoladır. 2019 yılında 190.4 milyon ha’ya ulaşan transgenik bitki ekim alanlarının yüzde 99’unda söz konusu 4 bitki türüne ait transgenik çeşitler yetiştirilmiştir. Yonca, kabak, patlıcan, şeker pancarı, domates, papaya gibi kültür bitkilerinin transgenik çeşitlerinin de sınırlı ölçüde tarımı yapılmaktadır. Günümüzde buğdayın da içinde bulunduğu 29 kültür bitkisi türünün transgenik çeşitlerinin tarımının yapılması için üretim izni alınmıştır. Ancak hâlen dünyada tarımı yapılan transgenik buğday çeşidi bulunmamaktadır. Söz konusu transgenik bitkilerin tarımı ve ürünlerinin ticareti konusunda dünyada tartışmalar sürmektedir. Günümüzde bu bitkilerin tarımını yapan, çoğunluğu Amerika kıtasında olmak üzere toplam 26 ülke bulunmaktadır. Ülkemizin de dâhil olduğu birçok ülkede bu bitkilerin tarımı yasaktır. Ülkemizde 2010 yılında çıkartılan Biyogüvenlik Yasası’na göre Biyogüvenlik Kurulu’ndan izin almak koşuluyla transgenik bitkilerin ürünleri yem amaçlı olarak ithal edilebilmektedir. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=