MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 63 T ransgenik çeşitlerinin tarımı yapılan söz konusu 4 bitki türü dışında, transgenik çeşitleri bulunan ancak tarımı henüz yaygınlaşmamış bitki türleri de bulunmaktadır. Nitekim dünyada hâlen 29 bitki türünün transgenik çeşitleri için üretim izni alınmıştır. Söz konusu türler; yonca, mısır, kabak, elma, kanola, fasulye, karanfil, hindiba, pamuk, tavus otu, patlıcan, okaliptüs, keten, kavun, papaya, petunya, erik, şalgam, kavak, patates, çeltik, gül, soya fasulyesi, şeker pancarı, şeker kamışı, biber, tütün, domates ve buğdaydır. Transgenik çeşitlerin esas itibarıyla ya herbisitlere dayanıklılık veya bazı böcek türlerine dayanıklılık özelliğine sahip olduğu izlenmektedir. Araştırma sonuçları transgenik gıdaların insan sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmayacağını göstermiştir. Hawaii’de papaya ekim alanlarının yüzde 80’inde virüse dayanıklı transgenik çeşitler yetiştirilmektedir. ABD ve Çin’de virüse dayanıklı transgenik kabak çeşitleri yetiştirilmektedir. Çin’de virüse dayanıklı transgenik biber çeşitleri ve antisens teknolojisi ile elde edilmiş raf ömrü uzun domates çeşitleri yetiştirilmektedir. 2005 yılında İran’da 4.000 ha’lık alanda böceğe dayanıklı transgenik çeltik çeşidinin tarımı yapılmıştır. Ancak daha sonraki yıllarda vazgeçilmiştir. 2009 yılından beri Çin’de böceğe dayanıklı transgenik çeltik çeşitlerinin yetiştirildiği bilinmektedir. ABD’de Bacillus subtilis bakterisinden soğuk şok geni (cspB) aktarılarak elde edilen ve “Drought Gard” adıyla tescil ettirilen kurağa dayanıklı transgenik mısır çeşidinin tarımına 2013 yılında başlanmıştır. 2014 yılında ABD’de Simplot şirketi, bir patates çeşidi ve yabani bir patates türü olan Solanum verrucosum ’dan aktarılan genlerle daha az çürüyen, kesildiğinde kararmayan ve aynı zamanda yüksek sıcaklıkta pişirildiğinde daha az kanserojen bir madde olan akrilamid oluşturan bir patates çeşidini “Innate Patates” adıyla tescil ettirmiştir. 2015 yılında 160 ha alanda ilk defa ticari olarak üretimi yapılmıştır. Söz konusu çeşidin patetes mildiyö hastalığına dayanıklılık geni ilave edilmiş versiyonu tescil ettirilmiştir. Yine 2014 yılında Monsanto şirketi herbisite tolerans geni aktarılmış transgenik yonca çeşidine yüzde 22 daha düşük lignin içerme özelliği kazandırılmış transgenik yonca çeşidini “HarvXtra” adıyla tescil ettirmiş ve üretim izni almıştır (James, 2014). Çeşidin 2016 yılında ticari olarak üretimine başlanmıştır. 2014 yılında ABD’de birden fazla herbisite tolerans gösteren ve “Enlist Duo” ürünleri olarak adlandırılan transgenik bitki çeşitleri geliştirilmeye başlanmış ve bu çeşitlerin yetiştirilmesi serbest bırakılmıştır. Bunlardan birisi glufosinate+ isoxaflutole + mesotrione’ye toleranslı soya fasulyesidir. Ayrıca glyphosate + 2,4-D’ye toleranslı çeşitler de geliştirilmiştir. Bu çeşitler özellikle glyphosate veya glufosinate’e dayanıklılık kazanan yabancı otlarla mücadele amacıyla geliştirilmiştir. Hâlen tarımı yapılan transgenik çeşitlerin esas itibarıyla ya herbisitlere dayanıklılık veya bazı böcek türlerine dayanıklılık özelliğine sahip olduğu izlenmektedir. 2019 yılında transgenik bitki ekim alanlarının yüzde 43’ünde herbisite toleranslı transgenik çeşitler, yüzde12’sinde böceğe dayanıklı transgenik çeşitler ve yüzde 45’inde ise hem böceğe dayanıklılık hem de herbisite tolerans özelliğine sahip transgenik çeşitler yetiştirilmiştir. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=