MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
66 SAYFA TOHUMCULUĞUN GELECEĞİ Bu durumda, biyoteknoloji şirketleri Roundup’a tolerant bitkilere 2,4-D veya Dicamba gibi daha toksik herbsitlere tolerans özelliği kazandırmaktadırlar. ABD’de 1996’dan itibaren kullanılan pestisit özellikle glyphosat miktarında artış olmuştur. Yabancı otların söz konusu herbisite dayanıklılık kazanması nedeniyle çiftçiler daha fazla glyphosat kullanmaya başlamışlardır. Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında glyphosat’ı kanserojen olarak ilan etmiştir. Herbisit etkili maddesinin insanlarda hormon dengesini bozduğu, sperm sayısında azalmaya neden olduğu ve birçok hastalığın nedeni olabileceği bildirilmiştir (Searchinger ve ark., 2019). 3) Transgenik Bitkilerin Verimi Herbisite tolerant veya böceğe dayanıklı transgenik bitkilerin verimlerinin transgenik olmayan izogenik hatlarına göre daha yüksek verim verip vermediği tartışma konusudur. 1996-2011 yılları arasında transgenik bitki yetiştiriciliği yapılan ülkelerde yapılan araştırmada herbisite tolerant soya, mısır ve pamuğun bu türlerin klasik yöntemle yetiştirilen izogenik hatlarına göre herhangi bir avantaj sağlamadığı görülmüştür. Transgenik kanolanın ise yüzde 5-10 verim artışı sağladığı, böceğe dayanıklı transgenik çeşitlerin transgenik olmayan izogenik çeşitlere göre yüzde 60’lara varan artış sağladığı saptanmıştır (Brookes and Barfoot, 2013). 4) Üretim Maliyetinde Azalma Herbisite tolerant bitkiler yabancı ot mücadelesinin daha ekonomik yapılmasına, böceğe dayanıklı transgenik bitkiler ise böcek mücadelesinin insektisit uygulanmadan yapılmasına olanak sağladıkları için üretim maliyetinde azalmaya neden olabilmektedir. Nitekim 1996-2011 yılları arasında yapılan araştırmalar yıllara, ülkelere ve ürüne bağlı olarak transgenik bitki yetiştiriciliğinin, üretim maliyetinde azalmaya neden olduğunu göstermiştir (Brookes and Barfoot, 2013). Ancak transgenik bitki tohumları transgenik olmayanlara göre daha pahalıdır.Transgenik bitki yetiştiriciliğinin kârlılığı ürün fiyatları ile ilişkilidir. Yabancı ot veya böcek yoğunluğunun fazla olduğu yıllarda genellikle transgenik bitki yetiştiriciliği kârlı olmakta, aksi durumda kârlı olmamaktadır (Searchinger ve ark., 2019). Hindistan ve Batı Afrika’da küçük çiftçiler transgenik pamuk yetiştiriciliğine başlamışlar, ancak ekonomik güçleri yetmediği için daha sonra vazgeçmişlerdir. Özellikle hava koşulları nedeniyle yeterli ürün verimi alınamadığı durumlarda küçük çiftçilerin ekonomik olarak zor duruma düştükleri, Hindistan’da transgenik kuru pamuk tarımının yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çiftçiler arasında intiharların arttığı saptanmıştır (Gutierrez ve ark., 2015). Günümüzde transgenik bitki tarımı ile ilgili tarafgirlik ve karşı olma abartılıdır. Sürdürülebilir gıda üretiminin temeli; insan nüfusunun artışına paralel olarak artan gıda maddeleri gereksinimini, çevre ve doğal kaynaklara zarar vermeden artırmaktır (Arora, 2018). Genetik modifikasyon teknolojisi bitkilerde verimin sürdürülmesi ve artırılmasında rol oynayabilir. Fakat gıda maddesi olarak kullanılan temel bitkilere herbisite tolerans veya böceğe dayanıklılık gibi başka organizmalardan alınan genlerin aktarılması, genetik modifikasyon teknolojisinin en ümitvar ve gerekli kullanım alanı olmayabilir. Buna karşılık, Hawaii’de Transgenik bitki yetiştiriciliği, üretim maliyetinde azalmaya neden olmaktadır. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=