MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ

SAYFA 93 Türkiye’de tarla bitkileri üretimi; tahıllar, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, tekstilde kullanılan ham bitkiler, yem bitkileri üretimi, parfümeri, eczacılık vb., diğer bitkisel ürünler, yenilebilir kök ve yumrular diye kullanım özelliğine göre kabaca sınıflara ayrılmaktadır. Tahıllar, 2015 yılından 2020 yılına kadar ekim alanı olarak düşüş gösterirken aynı oranda olmasa da üretilen ürün miktarında da azalış olmuştur. Bu azalış Türkiye için çok önemlidir. Çünkü Tahıllar temel besin maddesi olmakla birlikte tahılların işlenmesi ile ciddi ihracat yapılmaktadır. İhracat ham maddesi olan tahılların tedariki sektörün sürdürülebilir olması açısından önemlidir. Kuru baklagillerde durum ise ekim alanı ve üretimmiktarında düzenli yükseliş bulunmaktadır. Yağlı tohumların, ekim alanları ilk üç yıl artarken son üç yılda azalış göstermiştir. Üretim ise ilk dört yıl artarken son iki yıl azalma göstermiştir. Özellikle son yıl ürün miktarında düşüş çok olmuştur. Çünkü yağlı tohumluların vejetasyonunda bitkinin istediği dönemlerde yağmur yağmadığı için verimde ve kalitede düşüşler olmuştur. Ürün rekolte düşüşlerinin önlenebilmesi için sulama yapılması gerekmektedir. Diğer bitkisel ürünler, yenilebilir kök ve yumrular üretim alanlarında artış gösterirken aynı zamanda toplam ürün bakımından da sürekli artış göstermiştir. Yembitkileri üretimi hem üretim alanında hem de ürün bakımından düzenli artış göstermiştir. Bu artış özellikle hayvancılık açısından oldukça önemlidir. Hayvancılığın daha rantabl hâle gelmesi için yem bitkileri üretiminin daha da artması gerekmektedir. Tekstilde kullanılan ham bitkiler, Türkiye’nin tekstilde daha Yağlı tohumluların vejetasyonunda bitkinin istediği dönemlerde yağmur yağmadığı için verimde ve kalitede düşüşler olmuştur. Tahıllar temel besin maddesi olmakla birlikte tahılların işlenmesi ile ciddi ihracat yapılmaktadır. iyi olması için olmazsa olmazdır. Buna rağmen ekim alanlarında ve üretimmiktarlarında hem dalgalanma hem de yıllara göre azalma görünmektedir. Bu ise tekstilde ham maddenin sürdürülebilirliği açısından problem oluşturmaktadır. Parfümeri, eczacılık ve benzeri alanlarda kullanılan bitkiler ve yem bitkileri tohumu için yapılan üretimin işlenmesi sonucu oluşan katma değer, oldukça fazla olabilme olasılığına sahiptir. Buna rağmen yıllara göre ekim alanlarında ve üretimde düşüş meydana gelmiştir. Oysa ileri düzeyde “know-how”a bağlı olarak yatırımcısına çok büyük kâr marjı sağlayacak olan bir bitkisel üretim sektörüdür. Bunun için üniversite, kamu ve özel sektörün ciddi iş birlikleri yaparak son ürün geliştirme konusunda Ar- Ge yapmaları kaçınılmazdır. Bunun sonucunda patentler ve buna bağlı oluşacak “know-how” dünyada ciddi avantajlar sağlayacaktır. Türkiye’deki tahıllar, tarla bitkileri, yağlı, yağ üretilen bitkiler, kökler ve yumrular, birincil şeker bitkileri, sebzeler ve meyvelerin genel olarak bakıldığında tarla bitkilerinde tekstil üretiminde kullanılan ürünler hariç genelde üretim miktarında artış olmasına rağmen kurlardaki yukarı doğru hareketlilikten dolayı fiyatlarda kur bazında yüzde 35’lere varan azalmalar görünmektedir. Ürün fiyatlarında dolar bazında azalma olurken birçok girdi yurt dışından kur bazlı geldiği için ciddi maliyet artışları olmuştur. Ürün fiyatlarındaki kur bazlı düşüş ve girdilerdeki artış Türk üreticisini ekonomik anlamda ciddi şekilde sıkıştırmaktadır. Bunun için ekonomik değeri yüksek olan girdilerin millileştirilmesi bitkisel üretimin kârlılığı ve sürdürülebilirliği açısından çok büyük önem arz etmektedir. KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=