MÜSİAD KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞİ
96 SAYFA Tablo 7’den anlaşılacağı üzere Türkiye’de bitkisel üretim değeri ve pazarlanan değeri arasında fark bulunmaktadır. Bu da göstermektedir ki ürettiğimizi ya yeterli kalitede üretmiyoruz ya da doğru bir şekilde muhafaza edip değerlendiremiyoruz. Her iki durumda da bir kayıp bulunmaktadır. Bu pazarlanabilir ürün kaybının önlenmesi için yetiştiriciliğin bilinçli, bilgi ve teknolojiye dayanıklı olması gerekmektedir. Bitkisel üretim yapan insanların ciddi şekilde bilgi seviyeleri artırılmalıdır. Buna bağlı olarak uygun çeşit seçimi yapabilmeleri için gereken bilgi birikimi oluşturulmalıdır. Daha sonra doğru bir şekilde, zamanında, yeterli miktarda ve bitkinin istediği formda gübreleme programı uygulanmalı ve sulama yapılmalıdır. Pazarlanabilir ürün kaybındaki en önemli nedenlerden biri de yanlış gübreleme sonucu ürün raf ömrünün kısalmasıdır. Diğeri ise zamanından önce hasat yapılmasıdır. Hasat kriterlerine uygun hasat yapılmalı ve tarladan depoya oradan da tüketiciye ulaşana kadar gereken kurallara uyulmalıdır. Bunun için bu sektörde çalışan işçisinden depocusuna, nakliyecisine, perakende Tablo 8. Türkiye Bitkisel Üretim Değerinin Üç Ana Grupta Özetlenmiş Hâli (1.000 TL; 2018-2020) Tarla Ürünleri Meyve Sebzeler ToplamToplam 2018 2019 2019 62.215.074 55.530.590 41.396.514 159.142.178 79.174.211 67.833.246 50.448.427 197.455.884 97.373.985 92.562.217 55.284.422 245.220.624 satıcısına kadar herkesin ciddi şekilde bilgi seviyesinin artırılması gerekmektedir. Taze olarak değerlendirilemeyen ürünlerin kaybının önlenmesi için değişik değerlendirme metotları geliştirilmeli ve/veya optimize edilmelidir. Yukarıdaki işlemlerin kontrolü için Tarım 4.0’ın doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Tablo 8’i özetleyecek olursak Türkiye’nin bitkisel üretimini; tarla bitkileri, meyve ve sebzeler olmak üzere üç ana grupta inceleyebiliriz. Tarla bitkileri ürünlerinde gelir 2018’den 2019’a yüzde 27 artış gösterirken; 2019’dan 2020’ye yüzde 23 artış göstermiştir. Meyve ürünlerinde ise 2018’den 2019’a yüzde 22 artış gösterirken; 2019’dan 2020’ye yüzde 37 artış göstermiştir. Bu artış sebze ürünlerinde ise 2018’den 2019’a yüzde 22 olurken 2019’dan 2020’ye yüzde 10 olmuştur. Toplam bitkisel üretim bakımından ise 2018’den 2019’a ve 2019’dan 2020’ye aynı şekilde yüzde 24’lük artışlar gerçekleşmiştir. Bu artışlar, dolar kur yükselişi dikkate alındığında bir artış olarak görünmemektedir. Buna girdi maliyetleri de eklendiğinde kâr marjı daha da azalmaktadır. Bunun sonucu olarak üretim, insan beslenmesi için elzem olan bitki türlerinden daha çok zevk ve lüks için üretilen ürünlere doğru kaymaktadır. Bu durum ise dar ve orta gelir gruplarının mutfak masraflarını artırdığı için sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açmaktadır. Hayvancılığın daha rantabl hâle gelmesi için yem bitkileri üretiminin daha da artması gerekmektedir. BITKISEL TARIM GÖSTERGELERI KIRSAL KALKINMA VE TARIMIN GELECEĞI RAPORU - 2021
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=